“Yerel seçimler,  Erdoğan’ın kutuplaşma oyununu kaybettiğini gösteren bir gelişmeydi ve mevcut ekonomi programı devam ettikçe yeniden dengeyi sağlaması zor görünüyor. Bu yüzden Erdoğan’ın kutuplaşma atmosferini zayıflatması ve CHP ile diyaloga girmesi partisinin başarısızlığını gizlemek için tercih edilebilecek en maliyetsiz yol.”

Bu tespitler 31 Mart sonuçlarını en isabetli şekilde tahmin eden MetroPoll Araştırma’nın ‘MetroPoll In Depth’ adıyla yayınlamaya başladığı aylık ekomik ve siyasi analiz raporunda yer alıyor.  

Erdoğan’ın 18 yıl sonra CHP’yi ziyaret ettiği hafta ikinci sayısı çıkan rapor normalleşme sürecini irdeliyor.

21 YILDA BİR İLK

Analiz, “Yerel seçimin ardından Türkiye siyaseti bir dengelenme süreci yaşıyor. Bunun en önemli sebebi, CHP’nin elde ettiği başarıyı daha agresif bir muhalefet stratejisine dönüştürmek istememesi” diye başlıyor.

Rapora göre CHP’nin muhalefeti artırması ve erken seçimi istemesi şaşırtıcı olmazdı. Ancak Özel, seçim sonuçlarını iktidarın geleceğini tartışmalı hale getirmek için kullanmadı. Aksine Erdoğan ile Özel arasında görüşme trafiği başladı.

Bu, Erdoğan için bir ilk.

Analizden:

“Erdoğan’ın CHP genel başkanını meşru siyasi muhatap olarak görmeye başlaması ve onunla ülke meselelerini müzakere etmesi AK Parti’nin 21 yıllık tarihinde ilk defa gerçekleşiyor.”

Özgür Özel’in beğenisi artıyor

CHP’nin başarısı sönümleniyor: “Müzakere süreçleri demokrasi açısından olumlu olsa da CHP’nin yerel seçimde yakaladığı başarının tedrici olarak sönümlenmesini beraberinde getiriyor ve bu, Erdoğan’ın kırılganlığını azaltıyor.

Normalleşme senaryosu: Özel’in agresif olmayan bir muhalefet sürdürmesi siyasi kariyeri açısından rasyonel bir adım. Zira başkanlık sisteminde muhalefetin İmamoğlu ve Yavaş etrafında toparlanma ihtimali daha yüksek. Normalleşme sonunda parlamentonun güçleneceği, Özel’in iktidar alanının genişleyeceği bir senaryo mümkün. AK Parti’nin anayasa değişikliği vurgusu yapması Özel’in normalleşmeden beklentilerini artırabilir ve onu sürece bağımlı kılabilir.

Özel’in beğenisi artıyor: Erdoğan tarafından meşru muhatap görülen Özel’in beğeni oranını artırdığı ve sağ-muhafazakar seçmen gözünde meşrulaştığı görülüyor. Özel sadece muhalefetin değil, iktidar seçmeninin de onayladığı, siyasi yelpazenin her noktasından olumlu görülen bir figüre dönüşüyor.

Başarısızlığını CHP ile gizlemek istiyor

Normalleşme kutuplaşmayı azaltıyor: Bu, Erdoğan açısından da rasyonel bir strateji çünkü kutuplaşma oyununu oynayacak kaynaklara artık sahip değil. Şimşek’in ekonomi politikası Erdoğan’ın kaynakları hoyrat ve keyfi şekilde harcamasına mâni oluyor. Dış yatırım ve sermaye ihtiyacı Erdoğan’ın dış politikayı duygusal ve ideolojik yaklaşımla ele alma ve iç politikada ajite ederek kullanma yeteneğini sınırlandırıyor. Ekonomide ve dış politikada popülist davranma marjı kayboldu ve kutuplaşan atmosferde taraftarlarını seferber etmekte zorlanıyor. 

Bu ekonomik programla kutuplaşamaz: Yerel seçim Erdoğan’ın kutuplaşma oyununu kaybettiğini gösteren bir gelişmeydi ve mevcut ekonomi programı devam ettikçe yeniden dengeyi sağlaması zor görünüyor. Bu yüzden Erdoğan’ın kutuplaşma atmosferini zayıflatması ve CHP ile diyaloga girmesi partisinin başarısızlığını gizlemek ve yerel seçim sonuçlarının daha büyük bir siyasi sonuç üretmesini engellemek için tercih edilebilecek en maliyetsiz yol.

İyi Parti, yeniden sahneye dönebilir

Erdoğan, yeniden oyun kurarken CHP yönetimi de belediyeleri üst düzey bir performansla yönetmeye ve normalleşmenin getirdiği meşruluğu kullanarak, sağ seçmene ulaşacak politikalar geliştirmeye çalışacak.

Kutuplaşmanın zayıflaması AK Parti ve CHP dışındakilere fırsat yaratabilir.

31 Mart’ta kutuplaşmanın kurbanı olan İyi Parti ve DEM Parti, eski potansiyellerine ulaşabilir. 

Analizden:

“14-28 Mayıs’ta İyi Parti’ye oy veren ancak şu an kararsız olan seçmen partide istikrar sağlandıktan sonra geri dönebilir. İyi Parti, yeniden yüzde 5 bandının üzerine çıkabilir. Çünkü kaynakları ve teşkilatları yerinde duruyor. Müsavat Dervişoğlu’nun siyasi tecrübesi ve ekip kurma yeteneği yüksek. Tanınma oranının düşük olması ise ona istediği gibi hareket etme imkanı veriyor. Normalleşmede CHP’nin muhalefeti yumuşatması, İYİ Parti’ye sert söylemlerle taraftar toplama imkanı verecek. İyi Parti’nin sahneye dönmesi ihtimal dahilinde.”

Yeniden Refah Partisi de AK Parti’den kopardığı oyları kendi bünyesinde tutabilir.

Analizden:

“Muhafazakar ve sağ seçmenin CHP’den algıladığı tehdit azaldıkça YRP’nin cezbettiği seçmenin Erdoğan’ın etrafında kümelenme ihtiyacı azalacaktır.”

Normalleşmeye destek yüzde 70.9

Optimar’ın mayıs anketinde normalleşme süreci katılımcılara soruldu.   

“Erdoğan’ın Özel ile yaptığı görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yüzde 70.9’u olumlu, yüzde 29.1’i olumsuz baktığını söyledi.

AK Partililerin yüzde 78.6’sı, MHP’lilerin yüzde 77.5’i, İyi Partililerin yüzde 76.4’ü, CHP’lilerin yüzde 63.9’u ve DEM’lilerin yüzde 49.1’i olumlu bakıyor. 

Bu görüşmenin hangi tarafı daha avantajlı hale getirdiği sorusu yöneltildi.

Yüzde 54.7’si Erdoğan’ı, yüzde 45.3’ü Özel’i avantajlı hale getirdiğini söyledi.     

Özel’in liderlik performansının ne kadar başarılı olduğu soruldu. 

Yüzde 43.6’sı başarılı, yüzde 33.9’u orta, yüzde 22.5’i başarısız bulduğunu ifade etti. 

AK Parti’nin MHP ile ilişkileri sarsılabilir

‘MetroPoll In Depth’in analizine göre... 

Erdoğan’ı rahatlatan ve Özel’i daha cüretkâr adımlar atmaktan alıkoyan, toplumda kültürel, kimliksel ve ideolojik hatların hala yerli yerinde olması.

MetroPoll’ün mayıs ayı araştırmasında çoğunluk Gezi’yi “Dış güçlerin kışkırtması” görüyor. Kavala ve Atalay’ın serbest kalmasını isteyenler azınlıkta.

İnsanlar normalleşmeyi ekonominin düzelmesiyle ilişkilendiriyor. Toplumda köklü bir ideolojik değişim yok.

Analizden: 

“Normalleşmenin kalıcı kurumsal düzenlemelerle pekiştirilmesi fikrine şüphe ile yaklaşmak gerek. Erdoğan’ın CHP’den gelebilecek muhalefeti yumuşatmaya ve ekonomik sebeplerden dolayı seferber edemediği seçmeni geri kazanmaya ihtiyacı var. Bunun için zamana ihtiyaç duyuyor. En azından ekonomi programı meyve verene kadar...”

Erdoğan’ın muhtemel yol haritası da çizildi.

Atması beklenen adımlar şöyle: 

CHP ile diyalog içinde olmak: Erdoğan-Özel görüşme trafiği devam edecek. Bu sayede Erdoğan, yerel seçimden birinci çıkan CHP’den gelmesi muhtemel sert ve yıpratıcı muhalefeti yumuşatmayı amaçlayacak. 

Güven arttırıcı somut adımlar: Görüşme süreci karşılıklı jestlerle ilerleyecek. Erdoğan’ın 28 Şubat Davası’ndan tutuklu askerleri affetmesi ve Cumartesi Anneleri’nin Taksim gösterilerine izin verilmesi, ilişkiyi geliştirecek adımlar olarak görülebilir. Erdoğan’ın samimiyetinin test edileceği alan Kavala ve Atalay gibi isimlerin akıbeti olacak. 

MHP ile dengeli bir ilişki: Normalleşmenin kalıcı olabilmesi için Erdoğan’ın atması gereken adımlar, MHP ile kurduğu ilişkileri derinden sarsabilir. Sinan Ateş Davası ve Ayhan Bora Kaplan soruşturması bürokrasi ve yargının tarafsızlığı konusunda göstergelerdir. Normalleşme sürecinde, yargı ve bürokrasi konusunda adımlar atılması gündeme gelirse Erdoğan ile MHP arasındaki ilişkiler kaçınılmaz etkilenecektir. 

AK Parti’nin kurumsal sorunlarını çözmek: Erdoğan, partisinin zayıflayan kurumsal kapasitesini onarmak zorunda kalacak. Zira AK Parti, parlamentonun etkisini yitirmesiyle birlikte siyaset yapma refleksini kaybetmiş durumda. Erdoğan’ın bu sorunu parlamenter sisteme geçmeden çözmesi zor. Ancak birçok ismi tasfiye etmeyi, siyasi isimleri öne çıkarmayı, genç ve yetenekli siyasetçileri desteklemeyi düşünecek. Ayrılmış isimlerin yeniden sisteme dahil edilmesi Erdoğan’ın gündeminde olacak.