Çeşme’de doğasever bir dostum var.

Eskiden sualtı komandoluğu yapıp emekliye ayrılmış gönüllü arkadaşlarıyla birlikte, deniz dibindeki kayalıklara takılan balık ağlarını topluyorlar.

İzmir Tarım İl Müdürlüğü ve Denizcilik Müsteşarlığı’nın onayı ile yaptıkları bu çalışmalarda İzmir Körfezi’nden Çeşme’ye kadar uzanan kıyı şeridinde, her yıl 35-40 bin metrekare ağ çıkarıyorlar.

“Peki neden her yıl bu kadar çok ağ toplanıyor” diye sorduğumda dostum, “Dibi tarayarak küçük büyük ayrımı yapmaksızın tüm balıkları avlayan tekne sahipleri, kayalara takılıp parçalanan ağlarının yerine yenisini alıyor ve yine aynı yerlerde avlanmaya devam ediyorlar. Sahil Güvenlik ve Deniz Polisi’nin mücadelesine rağmen yasak tanımadan bildiklerini yapıyorlar” diyor. Ayrıca bazı balık çiftliklerinin de yer değişimi sırasında ağları bırakıp gittiklerini söylüyor.

Ağların kapladığı alanlarda balıkların yuva yapma ve yaşama şansları hiç kalmıyor.

Yani kaçak avcılıkta sınır tanımayan balıkçılar bir bakıma bindikleri dalı kesiyorlar!..

★★★

Dostumun sarsıcı tespitlerini dinlerken, ünlü İtalyan serbest dalışçı Enzo Mallorca ve kızı Rossana’nın, Syracuse yakınlarında yaşadıkları, göz yaşartıcı insanlık örneğini hatırladım...

O günkü dalış sırasında Enzo, bir şeyin sırtına doğru yaklaştığını hissediyor. Dönüp baktığında, bunun bir yunus olduğunu görüyor ve çevresindeki ısrarlı dönüşlerine dayanamayıp, takip etmeye başlıyor.

Yunus önde, baba ve kızı arkada, denizin derinliklerine doğru ilerliyorlar.

Çok geçmeden dipteki terk edilmiş balık ağının içerisinde, başka bir yunusun kurtarılmayı beklediğini fark ediyorlar.

Akciğeriyle solunum yapan balığın su altında en fazla 30 dakika durabileceğini bilen Enzo, kızından aldığı dalgıç bıçağıyla ağları parçalayıp, ölmek üzere olan yunusu kurtarıyor.

Enzo Mallorca ve ona teşekkür eden yunus...

★★★

Ve o anda mucize yaşanıyor.

Hep birlikte su üstüne çıktıklarında, yeniden hayata dönen yunus yavruluyor.

Şaşkınlık içinde bu harikulade olayı seyrederlerken, baba yunus yaklaşıyor ve Enzo’nun yanağına dokunuyor.

Yani öpücük kondurarak teşekkür ediyor...

★★★

Doğa sevdalısı Enzo Mallorca kızına dönüp;

“İnsan doğaya saygı duymayı ve hayvan dünyasıyla iletişim kurmayı öğrenene kadar, hayattaki gerçek rolünü asla bilemez” diyor!..

★★★

Gökten bir elma daha düştü.

“Sokaklardaki başıboş köpekler toplanılsın ve bakımları çağdaş barınaklarda yapılsın ama asla uyutulmasın” diyen tüm canlı severlerin başlarına...