Türkiye Elektrik Dağıtım Şirketi (TEDAŞ) dağıtımı 21 şirkete bırakmıştı. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Batman ve Siirt’in illerinin dağıtımı Dicle Elektrik Şirketi (DEDAŞ) tarafından yürütülüyor. Bu illerde 2 milyon 250 bin elektrik abonesi var. Elektrik kayıp-kaçağının en fazla olduğu dağıtım bölgelerinin başında da bu illerimiz geliyor. Rakamlar korkunçtu. Bu kadar kayıp kaçağın olması kuşkusuz yalnız bir bölgedeki vatandaşımızı değil, herkesi etkiliyor.

Ekinler biçildikten sonra yüzeyde kalanlarına anız denir. Eskiden anız yakma diye bir şey yoktu. Çünkü, ekinin biçimi sırasında toprağa düşen başaklar koyunun, kuzunun, ineğin hiç vazgeçemediği yiyeceklerdir. Onlarla kilo alırdı. Kuşlar, böcekler anızlar arasındaki başak taneleri yer, yuvalarına taşır. Güvercinler, diğer kuşlar onları yavrularına büyük bir sabırla taşırdı. Koyun, kuzu, inek anızların üzerinde gidip geldikçe hem yer, hem de ezilir, yeni ekim döneminde çift sürülmesinde çiftçiye bir zorluğu kalmazdı. 

ÇÜNKÜ SAMANA İHİYAÇ KALMADI

Ben de köyümüzde tırpanla ekin biçtim, tırmık çektim, yığın yaptım. Hayvancılık yaygın olduğu için samana ihtiyaç duyuluyordu. Kışın davarın en önemli yiyeceği samandır. Tarım ülkesi olmakla övünürken, yabancı ülkelerden saman ithal ettiğimiz dönemler olmuştu. Gelelim bu günlere. Anadolu’da hayvancılık bitti. Çiftçi giderek tarımdan uzaklaşıyor.

Yozgat’ın Sarıkaya ilçesine bağlı Akbucak köyünün büyük çiftçilerinden Bünyamin Çamlıdağ’ı aradım, eskiden bu kadar anız yakma yokken şimdi neden arttığını sordum. Şunları anlattı:

“Ben şahsen anız yakılmasına şiddetle karşıyım. Eskiden samana da çok ihtiyaç duyulduğundan ekinler olabildiğince dibinden biçilir, daha çok saman elde edilirdi. Şimdi biçer döver ekinin sapını değil, mümkün olduğunca başak kısmını alıyor. Çünkü çoğu çiftçi saman yapılması için artık sap istemiyor. Yeni ekim döneminde toprağı sürecekleri zaman anızlar pulluğun önünde, pulluk aralarında toplanıyor. İşte o yüzden anızlar yakılıyor.  Bu, toprağın verimini düşürüyor, canlıları yok ediyor.

Bir görüntüyü hiç unutmam, anne kuş yangında yavrularını korumak için onları kanatlarının altına almış, kendisi ölmüş ama yavrularının bazıları kurtulmuştu. Hayvancılık azaldığı için samana ihtiyaç duyulmuyor. Hayvan olmadığı için biçilen tarlalarda koyun, kuzu, inek yok. Anızlar ezilmiyor. Çiftçi de zararını bilmeden anızı yakıyor. Aslında çok büyük yanlış yapılıyor ama çoğu bunun bilincinde değil.”

DEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ NE DİYOR?

Anız yangını bu yıl beraberinde felakette getirdi. 15 vatandaşımız yangında hayatını kaybetti. 100’e yakın vatandaşımız yangından etkilendi. Yangının çıkış nedeni olarak ilk günler “Anızların yakılması sonucu yangının büyüdüğü” belirtildi. Birkaç gün sonra, yangının elektrik tellerinden kaynaklandığı öne sürüldü.

Olay yargıya intikal etti. Cumhuriyet Savcılıkları kendi bölgelerinde soruşturmayı yürütüyor. Şu andaki algı, yangının elektrik tellerinden kaynaklandığı yönünde. DEDAŞ Genel Müdürü Mehmet Atalay’ı aradım. Atalay, “Allah bir daha böyle bir afet göstermesin” dedi ve şunları anlattı:

“Kesinlikle ve üstüne basarak söylüyorum, yangın elektrikten değil, anız yakılması sonucu iki noktada başladı. Yangının başladığı  yerde enerji bile yok. Anız yakılmasından sonra hemen  sönmez, o rüzgarla başka yere sıçrar.  Elimizdeki bilgi , belgeyi de yargı ile paylaşıyoruz. Elimizdeki tüm bulgular yangına sebep olduğu belirtilen yerlerde elektrik olmadığıdır. Yaşanan olay, vatandaşın tabiatı cezalandırmasıdır, yani anız yakmasıdır.

Ülkemizde yılda 14 milyar kilovat saat tarımsal elektrik tüketiliyor. Bunun yarısı, sorumluluk sahamız olan Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman’da tüketiliyor. Bu illerimizde örneğin 14 abonenin 27 milyon lira borcu var. Kaçak trafolar kurulmuş. Her trafo 200 haneli köyün elektriğini karşılayacak güçte. Elektriği kaçak kullanıyorlar. Bununla mücadele ettiğimiz için bizi öcü gibi görüyorlar.

BİZDEN KAYNAKLANSA ÇIKIP SÖYLERİZ

Bütün samimiyetle söylüyorum, eğer yangın bizden kaynaklanmış olsa bunu da çıkıp söyleriz. Bizim kamu sorumluluğumuz var. Bilirkişi ön raporunda, ‘Enerjisi olmayan direkten yangının sirayet ettiği’ belirtiliyor. Var mı delil? Gösterin böyle olduğunu. Anız yakıldığında elimizde uydu, buhar, rüzgar harita ve görüntüleri  var. Hangi saatte enerji verdiğimiz, hangi saatte vermediğimiz de belli.

Vatandaşlarımızın can kaybından dolayı çok üzgünüz. Bir tek vatandaşımızın canı her şeyimizden çok önemlidir. İstiyoruz ki doğru-yanlış bilinsin. Kesinlik söylüyoruz, yangın elektrikten çıkmadı. Biz bölgede  ziraate ait 10 yıldır her gün uydu kayıtları alıyoruz. Kaçak elektrikle mücadele için yapmak zorundayız.

ÖDEME ALIŞKANLIĞI YOK

Yangının önce mezarlıktaki direkteki tellerden başladığı ve sonra yayıldığı öne sürüldü. Oysa bizim orada elektrik alt yapımız yok. Bunu söyleyen vatandaşımız geçen yılın 21 Haziran tarihinde tarlasının anızını yakmış. Kurduğumuz akıllı şebekelerle bir yerde arıza olduğunda onu anında görüyoruz. Çok ciddi otomasyon alt yapımız var. Hatta, Avrupa’da ki benzerlerine göre en iyisi.  

Ne yazık ki bazı vatandaşlarımızın elektrik borcunu ödeme alışkanlığı yok. Başka bölgede vatandaş elektrik faturasında belirtilen borcunu ödemediği zaman elektriği kesiliyor. Burada ise vatandaş elektriği kesildiği zaman, ‘Siz elektriğimizi nasıl keserseniz?’ diyor.  Bakıyorsunuz borcunu ödemeyen de 2 bin dönüm arazisi olan, yılda iki defa ürün alan insanlar. Bölge ile ilgili  bize haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Bunu yapanlar masum değil.  Komşu köylere sorsunlar, ‘Bu işin gerçeği nedir?’ diye. Onlarda gerçeği biliyor.

GİZLEYECEK HALİMİZ YOK

Bir merkezden  bize yönelik kampanya yürütülüyor. Yargıya olan saygımızdan bir şey söylemedik. Bütün uydu görüntülerini adres verip dün akşam paylaştık. Vatandaşlarımız da o gün, o saatte ne olduğunu görebilecek. Yangın elektrikten çıksa bunu gizleyecek halimiz yok. Bunun öbür dünyası da var. Yanan  insanlarımızı, hayvanlarımız var. Elbisesi yanıp çıplak kalan insanlarımız oldu. İnanın içimiz kan ağlıyor.”

15 insanımız can verdi. Bunun sorumluları kimse bir an önce belirlenmeli, yangınlara karşı çiftçimiz bilinçlendirilmeli. Tarım Bakanlığı yetkilileri de bilsin ki bu yangınlar hayvancılığı bitirmelerinin sonucudur.