Yapay zekâ teknolojisi son yıllarda hızla gelişirken çeşitli endişeleri de beraberinde getirdi. Bazı uzmanlar insanların bu teknoloji yüzünden işsiz kalabileceğini ve hatta insanlığın sonunu getirebileceğini bile ileri sürüyor.

Teknoloji ve iş gücü piyasasına ilişkin en son araştırmalara göre de yazılım mühendisleri ve veri bilimcileri gibi yüksek gelirliler, düşük ücretli çalışanlara göre yapay zekânın etkisine daha fazla maruz kalıyor.

Science dergisinde yayınlanan 900'den fazla mesleğin analizine göre, çalışanların neredeyse beşte biri, görevlerinin en az yarısının makine öğrenimindeki ilerlemelerden etkilenme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyor. Araştırma, yapay zekânın çalışma hayatı üzerindeki etkisine ilişkin belirsizliğin altını çiziyor. 

ÇALIŞMA SÜRESİNİ AZALTACAK

Araştırmanın ortak yazarı ve Pensilvanya Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan Daniel Rock, "Yapay zekâya maruz kalmak çalışanlar için iyi de olabilir, kötü de olabilir. Bu aşamada iş gücü talebi üzerinde uzun vadeli etkilerin ne olacağını söylemek bizim için çok zor" diyor.

ChatGPT'nin ana şirketi OpenAI ve Birleşik Krallık'taki kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Center for the Governance of AI'den uzmanlar, iş ve işçi özelliklerini içeren bir veri tabanından 923 mesleği inceledi. Uzmanlar, hızla gelişen teknoloji ile bir kişinin bir görevi tamamlamak için harcayacağı sürenin en az yarı yarıya azalıp azalamayacağını analiz ettiler. Bu esnada da GPT-4 kullandılar.

İŞTE O MESLEKLER...

Araştırmaya göre yapay zekânın etkilerini en çok blockchain mühendisleri, klinik veri yöneticileri, halkla ilişkiler uzmanları ve finansal analistler görecek. 

Chapman Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan Sarah Bana da Science dergisinde yayınlanan araştırmanın önemli bir katkı olduğunu belirtiyor. Bana, henüz bu tahminlerin gerçekleşmesi için bazı gelişmelerin yaşanması gerektiğini söylese de yapay zekânın çalışma hayatı üzerinde önemli bir etkisi olduğuna dikkat çekiyor.

Birleşik Krallık Alan Turing Enstitüsü'nde etik araştırma görevlisi Mhairi Aitken de çalışmanın varsayımsal gelecek senaryolarına ilginç bir genel bakış sunarken, çalışanların ihtiyaçları ve endişeleri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu gösterdiğini söyledi.